Bir kitap hakkında yazı yazmak her zaman zordur. Kullanılacak kelimelerin kitabın sihrini kaçırmaması, henüz okumamış kişilere de doğru rehberlik yapması gerekir. Gizleyip saklayarak yazmak her ne kadar keyifsiz olsa da kitap paylaşmayı seviyorum.
Bazı yazarları geç keşfetmiş olmaktan hiç pişmanlık duydunuz mu bilmiyorum ama ben Hakan Günday'ı bilen ama hiç bir kitabını okumamış biri olarak "Daha"yı okuduktan sonra pişman oldum.
Kitaba başladığım akşam instagram hesabıma kitabın resmini koyduğumda o kadar çok olumlu yorum aldım ki merakım arttı. Daha ilk sayfalardan bu övgülerin sebebi anlaşılmıştı zaten.
"Daha", 9 yaşında bir çocuğun, Gaza'nın sıradışı hikayesini anlatıyor. Gaza, sıradan biri olmadığı gibi yaşadıkları da hayal gücümüzü zorlayan türden. Onun yıllarına, beyninin içindekilere ve insanın ulaşabileceği uç noktalara tanıklık ederken dilden ve akıcılıktan ödün vermeyen Hakan Günday bize iyi bir roman armağan ediyor.
Baş karakteri yani Gaza'yı, onca karanlık yönüne, en pis işleri elini yıkar gibi yapmasına rağmen sevdim. Hakan Günday'ın insanlar üzerinde deney yaparcasına yazdığı bu zeka dolu ve psikolojisi bozuk roman kütüphanemin iyileri arasında yerini aldı. Şimdi sırada övgüyle bahsedilen "Kinyas ve Kayra" var.
Bütün kitaplarını okumuş ve tutkunu olduğum bu yazara şahsıyla tanıştığımda da aynı şeyi söylemiştim. "Kesinlikle daha hızlı ve daha çok yazmalı" :)
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum:)
Sil