29 Kasım 2024

Kasım'da Neler Oldu


Başlık biraz iddialı oldu. Bizim çocuklar da ne olmuş ne olmuş der gibi bakıyorlar. Hemen hemen rutin bir aydı aslında, pek bir şey olduğu yok, kendime özet geçeceğim biraz. Sevdiğim şeyleri siz de sevin diye paylaşacağım.

Kendime söz verdim, kötü bir ruh halindeysem, mutsuzsam mümkün olduğu kadar yazmayacağım. "Mümkün olduğu kadar" kısmını şerh olarak koydum. Sonradan okuyunca hoşuma gitmiyor. Kötüyse kötüdür, ne yazıyorsun. Memlekette tuttuğun şey zaten elinde kalıyor, gel de yazma. İyi şeylere odaklan Deniz, iyi şeylere odaklan.

Yazılarımı yazmadan evvel (dilim iyice eskidi) nelerden bahsedeceğimi anlayacağım şekilde ve başlıklar halinde not ederim. Blog sayfasını taslakta bırakırım. Yazmaya başladıkça konu başlıklarını tek tek silerim. Bugün bir değişiklik yapayım dedim, silmedim. Siz de görün.

Bitirdiğim kitaplar
Okuduğum kitap
Ördüklerim
Biten yeşil çorap
Joy fm sevdiklerim
Filmler

Bugün bunlardan bahsedeceğim. 

**

Havaların soğumasıyla birlikte ev daha bir cazip hale geldi. Evde geçirilen zamanlar da artınca kitap okumaya, örgü örmeye, film izlemeye daha fazla vakit ayırabilmek mümkün oluyor. Ben malum bir beyaz yakalı olarak iş ve özel hayatımı beraber sürdürüyorum. Ofise gittiğim günler ayda ikiyi üçü geçmiyor. Genellikle sabah çok erken kalkıp çalışmaya başlıyor, öğle arasında fırsat bulursam evdeki bir kaç işi hallediyor ve akşam işleri toparlayıp bilgisayarı kapatıyorum. Bu tabi ideal şartlar. Bazen farklı senaryolar yaşanabiliyor. 

Eşim ve iki kedimizle, kendimizce oturttuğumuz düzende, bazen yeni yerler keşfederek bazen yeni yemekler deneyerek, okuyarak, izleyerek bir hayat sürüyoruz. Eskiden yani daha gençken hayatı daha aç gözlü yaşardım, şimdiyse oluşturduğum rutinler etrafında kendime huzurlu ve güvenilir bir hayat kurmaya, olanı korumaya çalışıyorum. İnsan olgunlaştıkça hayatı kavrayış biçimi, zevk aldığı şeyler nasıl da değişiyor.


Hayat üzerine yeteri kadar içimi döktüysem biraz kitaplardan, filmlerden bahsedeyim.

Bu ay üç kitap bitirdim. 

İlki Yu Hua'nın "Yaşamak" kitabı. Zor geçen bir hayatın anlatıldığı kitap edebi olarak o kadar güçlü ki yazarın neden Çin'in en başarılı yazarlarından biri olduğunu hemen anlıyorsunuz. Kitabın derin bir yoksulluğu ve Çin devrimini eleştirel bir dille anlatması ne yazık ki yasaklanmasına neden olmuş. Hayatı boyunca zorluklarla mücadele eden bir adamın hikayesi, okumanızı öneririm.

Diğer iki kitapsa Osman Balcıgil'in "Ela gözlü pars Celile" ve "Yeşil mürekkep" kitapları. Osman Balcıgil çok başarılı bir gazeteci ancak ben ne yazık ki geç keşfettim, eşimle o kadar müptelası olduk ki peşpeşe altı yedi tane kitabını birden aldık.

Ela gözlü pars Celile'de Nazım Hikmet'in annesini anlatıyor yazar. O kadar sürükleyici bir dili var ki kitap nasıl bitti anlamadım. Aynı zamanda içinde bulunduğu dönemi anlattığı için tarihi olayları da okuyorsunuz. Yeşil mürekkep ise Sabahattin Ali'nin hayatını anlatıyor. Çok duygusal ve etkileyici bir kitaptı. Çok değerli bir yazarın hayatını ve yok edilişini okumak çok üzdü beni. Osman Balcıgil'i herkesin okumasını öneririm. Diğer kitapları da merak ediyorum.


Bu da şu anda okuduğum kitabı, Suat Derviş'in hayatını anlatıyor.

Filmlere gelirsek (görseller alıntıdır)


Maudie

Nasıl anlatsam bilmiyorum ki, son zamanlarda izlediğim en ruhumu okşayan film diyebilirim. Kanadalı ressam Maud Lewis'in hayatını anlatan bu film,  pes etmeyen, hayata güzel bakan ve kendi yeteneğinin farkında olan Maudie'nin sevilen bir ressama dönüşmesinin sıcacık hikayesini anlatıyor. Biraz ağır ilerleyen bir film ama izleyince seviyorsunuz. 


Bugün Aslında Dündü

Tek kelimeyle bayıldım, daha önce neden izlememişim dediğim filmde Bill Murray ve Andie Mcdowell oynuyor. Film, hava durumu spikeri ile yapımcısının bir kasabaya geleneksel Groundhog day (kunduza baharın sorulduğu) festivali için gidişini ve baş kahramanımız Phil'in her sabah aynı güne uyanışını anlatıyor. Çok eğlenceli, çok zeka dolu bir filmdi, izlemenizi öneririm.

Kitap ve filmler bu kadardı. Bu ay bir de çorap bitirdim. Onu da gururla göstereyim. 

                   
Bu güzel çorapları örerken bana iki şey eşlik ediyor. Joy fm veya podcastler.


Sevdiğim podcast serilerini daha önce yazmıştım, merak edenler buradan ulaşabilir.

Yıllardır hem evde hem arabada çok severek dinlediğim Joy fm'de yayınlanan ve son zamanlarda favorim olan şarkıları da yazayım, belki siz de seversiniz. 

1. J Balvin- Un Dia
2. Bryant Barnes - I'd rather Pretend
3. Kadebostany- Save me
4. Billie Eilish - Birds of a feather
5. Nico Ruiz - Que le vamos a hacer

Bugünlük bu kadar, yine görüşelim!
 

Müsameremize bekleriz
Bu yazıyı paylaş...
  • Share to Facebook
  • Share to Twitter
  • Share to Google+
  • Email This
  • Pin This
  • Share on Tumblr

0 comments

 
© Deniz'in Şarkısı
Designed by GeCe
Released under Creative Commons 3.0 CC BY-NC 3.0