17 Ağustos 2017

Eminönü Rehberi

İş hayatına veda ettiğimden beri kendime ayırabildiğim zamanda yüksek enflasyon yaşıyorum. Her gün boşum ve ne yapmalıyım, nereye gitmeliyim diye akşamdan düşünmeye başlıyorum. Nerede etkinlik nerede workshop var, hangi semtte ne pazarı kuruluyor, kıpır kıpırım.

Hafta içi gidemediğim için içimde kalan yerlerin başında hep Eminönü gelmiştir. Bir kaç kere hafta sonu gittim, malum düğün öncesi herkes oraya en az bir kez uğrar, ama kalabalıktan değil alış veriş yapmak nefes alamaz hale gelince pes edip gerisin geriye dönmüştük. O yüzden hazır hafta içi fırsatım varken Eminönü'ne gittim. Bu yazıda Eminönü'nde neler satılıyor, nerede ne var, nasıl gidilir gibi bir çok İstanbullu'nun bildiği başka şehirlerde yaşayanların da özeneceği şeylerden bahsedeceğim.

Eskiden Eminönü'ne gidilirken İstanbul'a gidiyorum denirdi. Yani değil sonradan olma Ataşehir, Ümraniye, Ataköy gibi ilçelerden, Kadıköy'den Bakırköy'den bile gidilirken böyle söylenirdi. Çünkü gerçek İstanbul oralardı. İnsanlar kahvaltılıklarını bile oradan alırdı, o derece. Ticaretin, alışverişin kalbi orasıydı ki hala öyle aslında.

Tarihi yarımadanın kalbi Eminönü'den biraz bahsetmek gerekirse, Fatih ilçesine bağlı eski bir semt, hem tarihi bir dokuya sahip dolayısıyla turistik bir yer hem de küçük, canlı bir ticaret merkezi. Tahtakale, Sultan Hamam, biraz açılırsak Süleymaniye, Beyazıt, Sultanahmet, Gülhane, Sirkeci hep burada. Özellikle fotoğraf gezileri için yarımadanın bu tarihi semtleri çok tercih ediliyor (bazı semtlerde grupla birlikte olmak kaydıyla!). Ben de az taban patlatmadım buralarda.

Nasıl gideriz?
Anadolu yakasından ulaşmak çok kolay, Kadıköy'den Eminönü vapuru var. Bakırköy, Bahçelievler gibi yerlerden gelecekseniz M1 metrosundan T1 tramvay hattına aktarım yaparak Eminönü'ne ulaşabilirsiniz. Ayrıca bir çok ilçeden de direk Eminönü'ne otobüs hatları mevcut. Eminönü meydandaki Yeni Camii'nin yanında Mısır çarşısı var, sağından (Tahmis sokak) ilerlerseniz sokak sokak gezerek aradığınız her şeye ve her yere ulaşabilirsiniz. Köşedeki Kurukahveci Mehmet Efendi'nin sokağından girerek ilerlerseniz orası Tahtakale'dir. Pastacılık malzemeleri, parti süsleri, ambalaj gibi ıvır zıvırlar hep burada satılıyor. Sağa sapmadan düz ilerlerseniz tekstil, bujiteri, elektronik aletler, ev aletleri gibi bir çok ürünü bulabilirsiniz.


Neler Var?
Ne yok desek anlatmak daha kolay olur aslında. En başta çeyiz, kına, düğün, nişan gibi olayların malzemeleri var. Bu amaçla gelen bir çok çift görebilirsiniz, hevesli hanım kızlar, peşlerinde de bezgin damat adayları:)
Sonra bir evin ihtiyacı olabilecek her türlü büyük küçük alet, mutfak malzemeleri, lokum, şekerleme, kuruyemiş, kahve, pastacılık ve parti malzemeleri, ahşap, mdf, dekorasyon malzemeleri, her türlü tekstil, kumaş, bijuteri, elektronik. Saymakla bitmez.




Özellikle evde iş üreten hanımlar için burası vazgeçilmez bir alışveriş yeri. Örneğin pastacılık malzemeleri, düğün ve doğum günü partileri için hazırlanan küçük hediyelikler, keseler vs için malzemelerin sonsuz çeşidi var. İster adetle ister toplu olarak oldukça uygun fiyata malzeme bulunabiliyor. Buradan alınarak üretilen bir çok ürünün instagramdan satıldığını görebilirsiniz.




Şark Han
Buraya ayrı bir yer ayırmak istedim. Zira ıvır zıvırın ve Çin malının ana vatanı burası.
Hasırcılar'a sapmadan ilerleyip sol-sağ yaparsanız Sabuncu Han'a ulaşıp biraz daha ilerleyip Vasıf Çınar caddesine çıkarsınız. Şark Han 100 mt sonra sağda kalır. 4-5 katlı büyük bir han, bir kaç girişi var. Esnafa sorarsanız onlar da gösteriyor zaten. Mısır çarşısının arka hizasına düşüyor.
Burada süs eşyası, cam kavanoz, mum, yelpaze, oyuncak, sabun, kırtasiye gibi bir çok şey satılıyor. Binlerce çeşit ıvır zıvır. Çoğu da Çin malı. Biz nişanda hediye ettiğimiz sabunları buradan almıştık. Ham şekilde alıp etiket bastırmış ve hasır iple paket yapmıştık. Çok da şık olmuştu. İnstagramda 6-7 TL'ye satılan keselerin, sabunların malzemelerini buradan alıp kendi etiketinizi, kartınızı yaptırırsanız çok daha ucuza getirirsiniz. Hem de konuklarınız için kendiniz hazırlamış olursunuz. Ben yaptım demenin keyfi başka oluyor:)




Marpuççular Çarşısı
İnci boncuk neredeydi diyen okurlar için özellikle bijuteri yerini tarif etmek isterim. Aklınıza gelebilecek her çeşit takı ve aksesuar bu 4-5 katlı binada bulunuyor. Işıltıdan gözleriniz kamaşabilir. Hazır takılar da var fakat kendiniz yapacaksanız ham maddeleri ve gerekli tüm aksesuarları buradan edinebilirsiniz.
Marpuççu Han'a Mısır Çarşı'sının sağındaki Tahmis Sokaktan düz gidip sola döndüğünüzde ulaşabiliyorsunuz. Ben de buradan az alış veriş yapmadım. İnsan aklını kaybediyor.

Eminönü'nde han ve çarşı kavramı var. Aradığınız belli bir şey varsa, örneğin elektronik, örneğin dekorasyon malzemesi ya da kumaş, aynı kategoriye ait farklı marka ve çeşitteki ürüne tek yerden ulaşabiliyorsunuz. Genellikle bir çarşı ya da han içinde toplanmış oluyorlar. Elektronikse Doğu Bank, takıysa Marpuççular, tablet telefon yedek parçaysa Yıldız Han, aksesuarıysa Hasırcılar, kozmetik ve kuaför malzemeleri Zaza Han, sıhhi tesisat, hırdavat için Kundakçı Han, oyuncaksa Tanburalı-Görenli Han gibi. Liste uzayıp gidiyor, elbette her şey hanlarda değil özellikle tekstil ve giyim sokaklara da yayılmış durumda. Özetle Eminönü koskocaman bir dünya. İçinde ne ararsanız var. Kalabalık, canlı bir ticaret ve turizm merkezi. İstediğiniz her şeyi uygun fiyatlara bulabiliyorsunuz. Pazarlık yapabiliyorsunuz.


Bir Not
Yalnız bu gidişimde farkettiğim bir şeyi yazmadan geçemem. Eskisi kadar Avrupalı turist yok, onlar elini ayağını bizden çekmiş, yerlerini valizli görgüsüz Arap turist almış. Açıkçası bu haliyle gezintinin keyfi yok. Yüksek sesle konuşup, yolun ortasında durmuş ve geçisi tıkamış, ayağıyla ya da valiziyle adeta sizi ezip üzerinizden geçen bir Arap turist profili var. Irkçı değilim ve sıcak para umurumda değil,  bu nedenle sadece Eminönü değil kalburüstü mekanların da içine eden bu görgüsüz gruptan (hepsi değil elbette) oldukça rahatsızım. Bu gruba bir de aylak Suriyeliler'i eklemek isterim. Savaş elbette bir milletin başına gelebilecek en büyük felaket ve keşke yaşanmasaydı ancak sahil boylarında keyif yapan, çalışmayan, benim vergimle yaşayıp beni taciz eden adamları da bu uzak durulması gereken orta doğulu grubuna ekliyorum. Gerçek anlamda mağdur olan ve ülkemizde hayata tutunmak için çaba gösteren grubu ayrı tutarak, duyduğum rahatsızlığı da buraya yazmadan edemedim. Bu adamlardan bize uzun vadede fayda gelmez, tarihten biraz ders alalım.



Mısır Çarşısı (Spice Bazaar)
Eminönü'nü yazıp Mısır Çarşısı'ndan bahsetmesek olmaz. Yeni Camii'nin arkasında, çiçek, bitki ve hayvan (ne yazık ki satılıyor) satılan yerin yanındaki uzun tarihi çarşıdır. 1660 yılında adını hatırlamadığım bir sultan tarafından yapılmış. Osmanlı zamanında "arasta" olarak inşa edilmeler yaygındı. Mısır çarşısı da Yeni Camii bünyesinde yapılmış bir arasta. Sanıyorum bu şartlarda en eski kapalı pazar olarak kabul edilebilir.
Aktarlar, halıcılar, dericiler ve diğer turistik malların satıldığı dükkanlar var. Esnaf size her dilden hitap edip alış verişe çağırıyor. Çarşının sağ kapısından çıkarsanız Tahtakale'ye solundan çıkarsanız Büyük Postane tarafına ulaşırsınız. Bana hitap eden bir şey yok, sadece baharat kokusunu seviyorum ve her seferinde biraz koklayıp çıkarım.


   Şu an her yeri kapalı olduğu için fotoğrafı netten aldım, çekenin eline sağlık

Gezilecek Yerler
Gezi sitelerinde çok daha ayrıntılı işinize çok daha fazla yarayacak yazılar okuyabilirsiniz. Benden daha iyi anlattıkları için bir de ben detaylıca yazmayayım dedim ama madem turistik dedik, tarihi yarımada dedik, gezilmesi gereken ve yemek yenilebilecek yerlere kısaca değineyim.
1. Yeni Cami: Eminönü'nün en meşhur yapısı, tam meydanda, şu an onarımda ama ziyarete açık. Görkemli bir yapı.
2. Rüstem Paşa Cami: Mimar Sinan'ın güzel eserlerinden. Çarşı içinde.
3. Gülhane Parkı: Sakin, huzurlu bir gezi için ideal. Çay mekanının manzarası çok güzel.Çok küçükken konserlere gelirdik.
4. Büyük Valide Han: Beyazıtta. Muhteşem bir manzarası var.
5. İş Bankası Müzesi: Bankacılığın tarihi, görülmeli.


Yeme-İçme:
Hamdi Restaurant: Haliç manzarasında kebap yemek isteyenler için güzel, köklü bir mekan.
Eminönü balıkçıları: Sahildeler, bol soğan koydurun.
Virginia Angus: Etin güzeli, hamburgerin iyisi burada.
Brew Coffe Works: Kahve molası için ideal, Legacy Ottoman otel'in altında.
Hafız Mustafa: Efsane tatlılar yiyebilirsiniz.

Eminönü ve tarihi yarımda, elbette bu anlattıklarımdan çok daha fazlası. Yaşayan ve ruhu olan yerlerin başında geliyor. Gidin, gezin, görün. Keyifli olacağına garanti veriyorum.
Sevgiler.
Bu yazıyı paylaş...
  • Share to Facebook
  • Share to Twitter
  • Share to Google+
  • Email This
  • Pin This
  • Share on Tumblr

0 yorum

 
© Deniz'in Şarkısı
Designed by GeCe
Released under Creative Commons 3.0 CC BY-NC 3.0