Merhaba,
Herkese
mutlu pazarlar!
Bugün
biraz farklı bir yazı yazmak istedim. 14 Şubat hengamesini henüz atlatmışken
aşk ve ilişkiler üzerine ben de bir iki kelam edeyim dedim. Geçen hafta sonu
Tavsiye Evi’nde Deniz Öztaş ile biraraya gelmiş, ilişkilerde yapılan hataları
ve çiftlerin atladıkları bazı detayları konuşmuştuk. Bu etkinlikten birazdan bahsedeceğim.
Bu
hafta içi bir takipçim İlişki Koçu Seda Diker’in “Aslında Giden Erkek Yoktur” kitabını
nasıl bulduğumu sordu. Kitabı hatırlayamadım meğerse kitap alışverişlerimden
birinde sipariş etmiş hatta bir postta yer vermişim. Bu kitabı neden sipariş
ettiğimi hatırlamadığım gibi okumamıştım da. Sanıyorum bir arkadaşım tavsiye
etti ya da bi yerde olumlu bir eleştirisini okumuş olabilirim ama kitap tamamen
aklımdan çıkmış. Açıkçası bu tür kitaplara sıcak bakmam çünkü aşk meselelerinde
formüllerin işe yaramadığını düşünürüm. Taktikler, planlar bana bayağı gelir,
aşkın hesapsız ve içinizden geldiği gibi yaşanması gerektiğine inanırım.
Elbette bu çok iyimser bir düşünce çünkü kendinizi hesapsız kitapsız
karşılıksız birine teslim etmek bazen üzücü sonuçları beraberinde
getiriyor. Neyseki benim öyle büyük travmalarım olmadı. Belki de savunma
mekanizmam iyi çalıştığı içindir :)
Bu
hafta sonu kitabı okudum. Takipçime kitabı hatırlattığı için teşekkür ederim
çünkü kitap son zamanlarda üstümde bulunan negatif enerjiyi biraz da olsa pozitife çevirmeme
yaradı. Üstelik kulağa tuhaf gelen bir taktiği deneyerek inanılmaz güzel bir şey
yaşadım. Ne olduğunu tam olarak anlatamam ama telepatiyle ilgili bir
uygulamaydı ve benim için çok özel bir deneyim oldu.
Kitabın
alt başlığı "dişi olmanın unutulan sırları". Kitabın ismi kaçan erkekleri geri
getirme formülleri gibi dursa da kitabın ana konusu tam olarak öyle değil.
Zaten öyle bir kitabı okumak saçma olur, çünkü giden bir şey gitmiştir geri
getirmenin kimseye faydası yoktur, uğraşmaya da değmez. Bu kitapta insanın
içindeki enerjiyi yönlendirme ve ilişkilerdeki sorunların temelini belirleme ve
çözme üzerine bir takım bilgiler veriliyor. Özellikle bahsedilen bazı şeyler
var ki şaşkınlıkla okudum ve “vay be gerçekten böyle olmuştu” dedim. Çok
yerinde saptamalar var ve özellikle kadın erkek ilişkileri hakkında hemen hemen
herkesin başından geçmiş olayları örneklerle anlatıyor.
Ben
kitabı sevdim ve zaman zaman açıp okuyacağım. Özellikle telepati tekniğini
daha çok uygulayacağım gibime geliyor :)
Gelelim
Tavsiye Evi’ndeki İlişkiler Seminerine. Öncelikle oldukça romantik ve özenle hazırlanmış bir sunumla karşılandık, onu belirteyim. Tavsiye Evi zaten konuklarını hep çok şık karşılıyor. Deniz Öztaş zihinsel pazarlama uzmanı
ve yaşam koçu. Seminerin temel konusu kadın ve erkek arasındaki farkları
anlayarak ilişkileri iyileştirmekti. Elbette sadece kadın ve erkek değil anne,
baba çocuk, arkadaşlar, akrabalar arasındaki tüm ilişkilere değindik.
İlginç
olan şey, ilişkilerden ve iletişimden bahsederken en çok “ego” dan konuşmamız
oldu. Herkesin büyük ya da küçük bir egosu var ve o sizi nasıl yönlendiriyorsa
ya da sizi nasıl yönlendirmesine izin veriyorsanız bu sizin diğer insanlarla
olan ilişkilerdeki mesafenizi ve iletişim tarzınızı belirliyor. Korkulardan,
inançlardan, duygu, düşünce ve seçimlerden, hayatımızda bu değerleri nasıl
barındırdığımızdan konuştuk. Bu arada bir kaç okunacak kitap notu da aldım,
örneğin Byron Katie, Eckhart Tolle ve Debbie Ford kitaplarını listeme ekledim.
Şimdinin Gücü, Olanı Sevmek gibi kitapları mutlaka edineceğim.
Seminerin
sonunda zaten bildiğimiz ama günlük hayatın akışında hatırlamaya çok da fırsat
bulamadığımız bazı değerleri hatırladık. Mütevazi olmak, şükretmek, egonuzun
sizi ele geçirmesine izin vermemek ve en önemlisi evrenin kendi içinizde olduğunu
unutmamak. Yani ne yapmak istiyorsak, hayatımızı nasıl yaşamak istiyorsak tüm
güç bizde, sadece biraz daha farkında olmamız ve olumsuz duyguları içimizden
uzaklaştırmamız gerekiyor.Seminerin kısa videosunu eklemeye çalıştım ama başaramadım, izlemek isteyenler aşağıdaki linkten ulaşabilir;
Bir şey daha var ki bu bence çok önemli, sizi mutsuz eden kişiyi hayatınızdan çıkarmak! Bu kesinlikle işe yarıyor, o kişinin sizden çaldığı yaşam enerjinizi geri almak tüm dengenizi ve mutluluğunuzu kesinlikle geri getiriyor. Evet bu her zaman kolay değil ama bir kere başardığınızda gözünüzdeki ışığın nasıl geri geldiğini görüp şaşıracaksınız.
Gerek
kitapla gerek seminerle gerek 14 Şubat’ın bazı şeyleri hatırlatmasıyla son bir
kaç günümü insan ilişkileri üzerine düşünmekle geçirdim. Zaman zaman kırıcı,
umursamaz ve sivri dilli olduğumu ancak bunları düzeltmek için çaba harcadığımı
biliyorum. Belki farkında olmak bile güzel bir aşamadır. Hayat her gün bize
yeni şeyler öğretiyor ve bu güzel Pazar gününü yazarak içini dökme terapisine
ayırmak bana çok iyi geldi :)
Umarım
siz de kendinizi iyi hissediyorsunuzdur.
İyi
pazarlar!
Merhaba Sevgili Deniz Sanırım ben de merak edip sormuştum:) değişik bir kitap gerçektende olumlu geri bildirim uyandırmış olması sevindirici vaktin boşa gitmemiş:) Ayrıca blogunda paylaştığın bu postu okumakta oldukça keyifliydi her yazın gibi bu yazıda su gibi aktı bitti ellerine sağlık Sevgiyle Kal.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim sevgili Esra, beğenmene sevindim, sevgilerimle:)
Sil