Karpuzları Çekmek Yasak Hanfendi!

Sabah, her zaman servis beklediğim yere gidiyordum ki yola saçılmış onlarca karpuz yolumu kesti.

Manav reyonunu çevreleyen korkuluk kırılmış, yola saçılmışlar. Kimileri ezilmiş, kimileri parçalanmıştı. Çok da severim, üzüldüm haliyle ama ilginç de geldi. Sabahın yedisi. Hemen telefonuma sarıldım, fotoğraflayayım da paylaşırım dedim. Tam bir iki poz almıştım ki bir adam koşarak geldi, önüme geçti.

“Karpuzları çekmek yasak hanfendi!”. Sabah sersemliği, anlayamadım haliyle, güldüm, başka bir poza hazırlanıyordum ki, aynı uyarı geldi.

Önce bir şaşkınlık oldu, çabuk toparlandım. “Kardeşim karpuz bu”

“Olsun hanfendi çekmek yasak”

Baktım karpuzların yaşı 18’den küçük, belli taze toplanıp gelmişler yoksa özel hayat ihlaline mi giriyor benim yaptığım. Düşündüm heralde ondan dedim. Ben kendi içimde işi şakaya vuruyorum ama adamın gayet ciddi olduğunu biraz geç de olsa farkettim.

O sıra dalmışım. Türkiye’de basın özgürlüğü ve yayın yasağı konulu bir paneldeyim, konferans veriyorum. En önde bizim karpuzların fedaisi adam var. Dinleyiciler arasında çevre esnaftan tanıdık yüzler görüyorum.

Servisin kornasıyla kendime geldim. Adama “sen ne diyosun kardeşim istediğimi çekerim” diye çemkirip servise bindim.

Sonra yol boyunca düşündüm. Türkiye’de bir felaket yaşandığında, tepkileri azaltmak amacıyla yayın yasağı getiriliyor, haber alma özgürlüğü askıya alınıyor. İnsanlar da haliyle bu otoriteden etkileniyor olmalı ki karpuzların saçılmasını çekmeye bile engel olmaya çalışıyor. Cehalet desem kolaya kaçmak olacak. Sorun belli ki daha derinlerde.

İronik geldi bana. Paylaşmak istedim.

Herkese çok sevgiler.