Venedik Bienali'nden...

Merhabalar,

İtalya tatilim ve Venedik Bienali ziyaretime bloğumda çok fazla yer veremedim. Bunun nedeni hem vakit yokluğu hem de ayrıntılı bir yazıyı City-Shot’a yazmış olmamdı. Ancak Bienal’de öyle bir performans vardı ki bunu yazmadan geçmek istemedim.

Bienal, Arsenal ve Giardini olmak üzere iki alana yayılmıştı. Türk pavyonunu Arsenale’de ziyaret ettik.

Bahsetmek istediğim Rusya performansı ise Giardini’deydi. Burası sanat için oluşturulmuş büyük bir park ve ülkelerin işleri için özel olarak inşa edilmiş binalar ve alanlar var.

Sanatçı Vanima Zakharov, en etkilendiğim işlerden birini çıkarmıştı. İçeriye sadece kadınların alındığı bir alana girerken elinize bir şemsiye tutuşturuyorlar, içeride üzerinize altın paralar atılıyor, onları toplayıp bir kovaya koyuyorsunuz ve yukarıdaki bir erkek kovalardaki parayı bir düzeneğe koyup yukarı taşıyor.

Metafor ve performans biraradaydı, erkek egemen topluma gönderme yaparken kadının çarktaki yeri güzel anlatılmıştı.

Duvarlardaki mesajlar da oldukça ironik değil mi?

“

Beyler, zaman bizim edepsizliğimizi, şehvete düşkünlüğümüzü, narsist yanımızı, demagoji yaptığımızı, yalan söylediğimizi, bayağılığımızı ve açgözlülüğümüzü, alaycılığımızı, soygunculuğumuzu, spekülatif yanımızı, israfçılığımızı, oburluğumuzu, baştan çıkartıcılığımızı, kıskançlığımızı ve aptallığımızı itiraf etti..

”

City-Shot’taki Venedik Bienali yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

Sevgiler.