Merhaba,
İki aydır evde takılıyorum. Nasıl mutluyum anlatamam. Hobi odamla ve mutfağımla adeta aşk yaşıyorum. Yeni şeyler keşfetmek, denemek ve üretmek bana çok iyi geldi. Eh tabi arada da geziyorum. Bu hafta sonu iki festivali ziyaret ettim. Onlardan bahsedeceğim.
Like Fest
İlki Cumartesi günü Sirkeci Garı'ndaki Like Fest'ti. Tasarım Ürünlerin ve El Emeği ile yapılmış her nevi eşyanın satıldığı bir festival. Çantalar, illüstrasyonlar, elbiseler, takılar, kanaviçeler, tabaklar, defterler, aklınıza ne geliyorsa. İnstagramda bu tür ürünleri takip ediyorsanız canlı canlı görebileceğiniz bir yer işte burası. Herhalde adı bu yüzden "like". Bir çok tasarımcı, el emeğini, ürünlerini sergilemek, satmak için burada. Geçen katıldığımdan çok daha fazla stand vardı ve çok kalabalıktı. Hele bazı "bilinir" standların yanına bile yaklaşamıyordunuz. Yalnız nedenini anlayamadığım bir biçimde profil muhafazakar kesim. Gelenler hep kapalı hatta çarşaflı. Hicri takvim falan satılıyordu :)
Çok güzel, çok cici ürünler vardı. Özellikle benim de work shopuna katıldığım sevgili İlknur Alaçam'ın kanaviçeleri, Secdus'un tabakları, fincanları, Sümbülteber'in nakışları beni benden aldı. Gerçekten çok orijinal, çok hoş el emeği ürünler vardı. Ben de bazı şeyler aldım ve hemen hobi odamda yerlerini aldılar. Üç gün sürdü, ben de evde olmaya devam edersem ve dikiş nakışı ilerletirsem bir sonraki festivalde beni de görebilirsiniz, tabii diğer şartı yerine getirmezsem biraz zor görünüyor :)
İstanbul Coffee Festival- Çarpıntı Festivali
Pazar günü eşimle Küçük Çiftlik Parktaki İstanbul Kahve Festivaline gittik. Yine güzel ve kalabalık bir festival oldu. Bir çok kahve ve kahveyle ilgili olmayan markanın standını ziyaret edip tadımlar yaptık, yeni şeyler öğrendik. İkimiz de kahveyi çok sevdiğimiz için çok güzel çok keyifli bir gün oldu. Ayrıca etkinlik alanında canlı konserler vardı. Hem kahvelerimizi içtik hem müzik dinledik. En sevdiğim standlar Krups, Glories çikolataları, Ariste peynirleri, Lotus bisküvileri, Kuru Kahveci Mehmet Efendi, Eti Karam ve kendi el yapımı kurabiyeleriyle gönlümüzü kazanan Wake'n Bake oldu. Gerçekten bu markalar iyi hazırlanmıştı ve ikramları da iyiydi :)
Krups-Dondurmalı kahve efsaneydi
Delonghi- Oreolu kahve süper
Öğleden sonra mahşeri bir kalabalık oluştu, adım atacak yer kalmadı. Zaten biletlerin erken tükendiğini biliyorduk, her kahve festivali böyle kalabalık oluyor. Biz de günün tadını doya doya çıkardıktan sonra bir kahve festivalini daha bitirdik. Otopark ve kalabalık sorunu da çözülürse organizasyonu daha fazla takdir edeceğim. Her sene kendini geliştiren bir festival oldu bundan dolayı da tebrik etmek gerek. Gelecek yılki festivali sabırsızlıkla bekliyorum.
Festivallerden haberler böyleydi. Bu hafta sonu da Bienal'e gitmeyi planlıyoruz.
Görüşmek üzere.
0 yorum