Merhaba,
Uzun zamandır koşturmacalı bir hayat yaşıyorum.
Evlilik hazırlıkları tam gaz devam ediyor, insan en sadesinden bir şeyler yapmaya çalışsa bile ister istemez kontrol sizden çıkıyor ve detaylar sizi ele geçiriyormuş, ben de bunu bu dönemde deneyimliyorum. Önce konsept belirleniyor sonra detaylara iniliyor. Şu şöyle olsun, bunu da böyle yapalım, şunun rengi buna uysun derken bir bakıyorsunuz evlilik hazırlıkları tüm boş vakitlerinizi dolduruyor, hele çalışan biriyseniz yandınız..
Biz nişanlandığımızda düğüne kadar önümüzde koskocaman bir on ay vardı. Oh dedik, hiç acelemiz yok yavaş yavaş hallederiz. Ev tutup eşyaları yerleştirip içinde yaşamaya başladıktan sonra bize bir rahatlık geldi sanırım :) Zamana yaydığım tek şey gelinlik oldu, mayıstan beri gelinliğim dikiliyordu ve geçen hafta teslim aldık. Gelinliğe karar vermek zaten başlı başına bir olay. Ben daha sade ancak detaylarda zarif bir gelinlik olmasını düşünürken, bir bakmışım prenses modeli seçmişim. Kabarık mı kabarık. Hiç düşünemedim nasıl hareket edeceğim nasıl dans edeceğim. Son provada aklım başıma geldi ama artık çok geçti. Neyse ki kuyruk ve kol detayıyla tam bir kır düğünü gelinliği oldu. Tacımı da çiçeklerden, el buketimle uyumlu yaptırınca biraz daha içime sindi. Ama şimdiki aklım olsa daha rahat bir gelinlik seçerdim. Bu arada gelinliğimi Kadıköy'deki Doa Gelinlik dikti. Ellerine sağlık.
Düğün mekanını bir sene önceden tutmuştuk. Ambarlı'da deniz manzaralı çok şirin bir kır bahçesi. Daha önce bir arkadaşımın düğünü burada olmuştu ve çok hoşuma gitmişti. Tesadüf bu ya o düğünden bir hafta sonra Aydınla tanıştık ve düğünümüzü orada yapmaya karar verdik:) Sevgili Merve'ciğimin kulakları çınlasın!
Mekanların düğün ve kokteyl seçenekleri var, bunların kendi içinde de menü seçimleri var. Biz iki kadehle sınırlı içkili, ordövr, ara sıcak, ana yemek, tatlı ve meyveden oluşan menüyü tercih ettik. Bu arada masa üzerindeki ve mekanın genelindeki süslemeleri, supla ve çiçekleri, kullanılacak kurdelaları ve balonları seçiyorsunuz ve o gün o şekilde masalar kuruluyor ve mekan süsleniyor. Bizim seçimlerimiz mor ve beyaz ağırlıklı oldu. Umarım o gün de beğeniriz.
Bu arada canlı müzik isteyip istemediğimizi sordular, istemedik. Biz müzik listesi yapıp vereceğiz dedik. O günden beri sevdiğimiz şarkıları aklımıza geldikçe not alıyoruz. Geçen hafta eski ve yeni şarkılardan oluşan eğlenceli bir liste yaptık. Umarım konuklar da eğlenir. Ben geleneksel şeyleri çok sevmiyorum, hatta kına gecesi bile yapmıyorum ama aile büyüklerini de kırmak istemedik ve davul zurna olayına da girip gönül alacağız.
Benim aklımda tüm düğünü tek bir konsept üzerinden kurgulamak vardı. Bu hem işleri toparlayan hem de planlarınızı daha kolay yapmanızı sağlayan bir şey. Bir nevi yol gösterici. Bizim seçimimiz, renk olarak beyaz ve mor, çiçek olarak ortanca idi. Nişanlım bir çok erkek gibi detaylara girmeyi tercih etmedi ve tüm işi bana yıktı :) Ben de zaten bu işleri sevdiğim için kolları sıvadım.
Önce davetiye tasarlatmakla işe başladım. Bu aşamada düğün.com'dan ve diğer evlilik bloglarından fikir aldım. Uzun bir arayışın ardından nişan hazırlıklarında da birlikte çalıştığım ve çok memnun olduğum davetiyeci burada ile anlaştım.
Mor ve beyaz ortancalı konseptimize uygun davetiye, nikah şekerlerinin konacağı kese, menü, karşılama panosu, masa numaraları hazırlandı. Sağolsun Aslı Hanım tarzımı ve ne istediğimi anladı, ne istediysem hızlıca çalıştı. Böyle bir arayışı olanlara kesinlikle tavsiye ederim.
Düğünde eğlenceli fotoğraflar da çekelim istedik. Hatıra çerçevesini ve konuşma balonlarını Partine Eğlence Kat sitesinden aldık. Tasarım aşamasında sizinle temasa geçiyorlar ve istediğiniz şekilde yapıyorlar. Ben yine mor ağırlıklı ortanca desenli modeli seçtim. Hem kaliteli hem şık ve konsepte uygun oldular, çok içime sindi.
Ben bu kadar detayla uğraşırken damat bey çok rahattı, düğüne bir aydan az zaman kalmışken benim başının etini yemem sonucunda damatlık bakmaya çıktık. İki damatlık denedi ve birini aldı. Bu kadar kolay olması hem iyi bir şey hem de ben gelinlik için aylardır uğraşırken bu işin bu kadar kolay olması sinir bozucuydu. Damatlık seçimimizi Sarar'dan yaptık, gerçekten içimize sinen ve şık bir tercih oldu. Ayakkabısına karar vermesi ise yaklaşık 10 dakika sürdü, onu da ben başka bir mağazaya girmişken Hotiç'ten alıp çıktı. İşte tipik bir erkek :)
Bu arada tabii en büyük mesele kuaför ve makyaj meselesi, biz Ataşehir'de oturuyoruz ve mekan Avcılarda olunca kara kara düşündüm. Karşıdaki kuaförleri tanımıyorum. Ne yaparım nasıl yaparım, bu arada internetten yüz bin tane gelin saçı modeli indiriyorum. En sonunda risk almamaya ve tanıdığım bir kuaföre gitmeye karar verdim. 20 senelik tanıdığımız ve sürekli gittiğimiz kuaförümüzde karar kıldık. Yol biraz uzun ama başka bir seçenek gelmedi aklıma. Nazımı çeker diye de biraz rahatım açıkçası :) Ortanca çiçeğinden yapılmış olan tacımın arkasına takılacak kısa tül duvağım olacak. Kır düğününe uygun bir gelin başı olacağını ümit ediyorum.
Makyaj için ise tenime ve seçtiğim renklere uygun kendi malzemelerimi kullanacağım. Ürünlerimi Mac ve Clinique'den aldım. Gelin makyajı en riskli en zor makyajlardan. Faciayla sonuçlanan makyajları gördükçe bu konudaki tedirginliğim hala hat safhada. Sade ve doğal bir makyaj olması için elimden geleni yapacağım ama kuaförlerin sen gelinsin abartmamız lazım yaklaşımından nasıl korunurum bilemiyorum :) Bu arada ürünler için mutlaka deneme yapmalısınız, hali hazırda kullandığınız ürünlerse sorun yok ama mutlaka bir prova yaptırmak iyi olacaktır.
Bu arada balayı için tercihimiz Viyana oldu. Vize başvurusu için evrakları toparlayıp başvurumuzu yaptık. Son zamanlarda Avusturya ile yaşadığımız gerilimden dolayı vize çıkmaz diye korkuyorduk ama neyse ki 20 günlük vize verdiler sağolsunlar. Yurt dışı seyahatleri öncesi seyahat bloglarını okumak çok faydalı oluyor. Biz de notlarımızı almaya başladık. Kalacak yer için Airbnb'yi tercih ettik. Ben daha önce oda kiralamış ve çok memnun kalmıştım, çok güzel dostluklar kurmuştum. Bu sefer Viyana merkezine yakın bir daire kiraladık. Küçük şirin bir ev.
Ve gelelim asıl meseleye:)
Bahsettiğim tüm hazırlıkların elbette bir maliyeti var. İşin içine girmeden bu kadar olduğunu bilmiyorduk ama evlilik hazırlığında attığınız her adımın para olduğunu, hatta normal tarife de değil her şeyin iki-üç misli fiyatta olduğunu öğrenmiş olduk. Gelin-damat olunca her şey çok daha maliyetli. Kocaman bir sektör var ve siz iyi bir şeyler yapmak istiyorsanız cebinizden iyi de paralar çıkıyor.
Para yok evlenemiyoruz diyen insanları şimdi daha iyi anlıyorum. Sağlam bir birikiminiz ve düzenli bir geliriniz yoksa bu hazırlık dönemi insanı zorlayabilir. Umarım birbirini seven iki insanın bir araya gelmesini engelleyecek her şey kolayca aşılır. Biz işin zor kısmını kolayladık, şimdi 3 Eylül'ü bekliyoruz. O günün eğlenceli ve sorunsuz geçmesini diliyoruz. Darısı tüm bekarların başına, isteyenler mesaj atsınlar, ayakkabımın altında hala yer var, isimleri yazabilirim :)
Düğün sonrası daha fazla görselli bir post gelecek, sürprizi kaçmasın diye çok foto paylaşamadım, şimdilik mutlulukla kalın..
0 yorum