18 Mayıs 2015

Kapadokya Gezisi


Yaz geliyor, içimiz kıpır kıpır, tatil rotaları çizmeye başladık bile!


Ben de gittiğim, gezdiğim ve keyif aldığım bir kaç gezimi önümüzdeki günlerde paylaşacağım. Kapadokya ile başlamak istedim. Biraz gecikmeli de olsa Kapadokya'ya gitmek isteyenler için faydalı olabileceğini umuyorum.
Bir kaç ay önce bir grup blog yazarı arkadaşımla Kapadokya’ya bir hafta sonu kaçamağı yaptık. Oldukça yoğun ama çok keyifli bir program yapmıştık ve gezimiz de çok keyifli geçti. Uçağımız Kayseri’ye inince Erciyes’i görmeden geçmeyelim dedik ama önce güzel bir kahvaltı yapmak istediğimizi söyleyince bizi Hisarcık Erciyes yolu üzerindeki Taşmekan isimli yere götürdüler. Aslında etiyle meşhurmuş ama biz kahvaltısını da beğendik. Alabildiğine Kayseri manzaralı kalabalık bir kahvaltı yaptık.

Üşüdük :)



Kayserinin Meşhur Sucuk İçi



Sonra Erciyes’e gittik ve ortama hiç uygun olmayan kıyafetlerimizle kayak yapan insanların arasında dolaştık. Sonra teleferiğe bindik ve tepeye kadar çıktık. Çok soğuktu ama buraya hayran kaldım. Belki kayak için ya da sadece gezmek için tekrar gelebilirim.







Buradaki gezimizi bitirdikten sonra Ürgüp’e doğru yola çıktık. 
Kapadokya’da, diğer adıyla “Güzel Atlar Diyarı”nda yapabileceğiniz bir çok şey var. Tabiki peri bacalarını görmek oraya gidince yapılacak ilk şey, hatta Kapadokya’ya gitmenin amacı diyebiliriz. Bir kaç farklı bölgede görülmesi gereken lokasyonlar var.




Uçhisar Kalesi

Biz Develi Vadi ( Dervent Vadisi ), Şapkalı Peri bacaları, Üç Güzeller, Güvercinlik Vadisi ve Uçhisar Kalesini gezdik. İkinci gün de Göreme Açık Hava Müzesi’ni ziyaret ettik.





Sevgili Şebnem'le Müze Hatırası (Berrydew Blog)

 Ben burayı çok beğendim. Kaya kiliseleri (Elmalı, Yılanlı, Çarıklı Kiliseleri gibi bir çok kilise), o dönemlerde kullanılan yemekhane, mutfak, kiler ve İncil’in resmedildiği Tokalı Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi’nin içinde yer alıyor. Burayı büyük bir vadi olarak düşünün, vadi müzeye çevrilmiş ve içinde yukarıda saydığım bir çok görülmesi gereken yer var. Ayrıca hediyelik eşyalar alıp kahve içebileceğiniz bir dükkan da müzenin hemen girişinde bulunuyor.

Kapadokya’da eski bir dizinin çekildiği Asmalı Konak’ı da ziyaret ettik. Diziyi izlemediğim için bende pek bir etki yaratmadı ama izleyen arkadaşlarım çok etkilendiler. Oldukça görkemli bir yapıydı. Hemen çıkışında kadınların el emeklerini sergiledikleri ve sattıkları minik bir pazar var. Yöre halkı da kendini turizmin cazibesine kaptırmış, yakaladıklarına zorla bir şeyler satıyorlar. Sohbet etmek ya da fotoğraf çekmek istiyorsunuz hemen para istiyorlar. İşin bu samimiyetsiz ama anlaşılır kısmını sevmiyorum, eh bu da turist olmanın getirdiklerinden, yapacak bir şey yok. Diğer turistik ülkelerde de durum farklı değil.






Avanos’u da gezdik. Minicik bir yerleşim yeri ve herkesin bildiği gibi çanak çömlek yapımının en meşhur olduğu yer burası. Biz de hem atölye hem satış yeri olan bir mekanı ziyaret ettik. Yalnız ne yazıkki atölyenin ismini hatırlayamıyorum. Gittiğimizde bir hanımefendi öğrencilerine ders veriyordu, biz de bir kısmını dinledik, sonra bize de bir sunum yaptı. Çömlek yapmak ve o aleti çevirmek, bir yandan da şekil vermeye çalışmak inanılmaz zormuş, siz en iyisi sadece poz verin:)





Alışverişimizi de yaptıktan sonra buradan ayrıldık. Bu arada Avanos’a gelip nerede yemek yiyelim derseniz önereceğim bir yer var. Avanos Kadın Girişimciler Kooperatifi Restoranı. Kulağa ilginç geliyor değil mi? Hikayesi şu, 2010 yılında Avanos Kadın Girişimciler Kooperatifi kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını sağlamak için bu restoranı açıyor, on kadın hem yörenin geleneksel yemeklerini hem Türk mutfağına ait yemekleri yapıyor ve odalardan oluşan bir binada hizmet veriyorlar. Çeşit çok, inanılmaz lezzetli yemekler var ve turist işi olmasın diyenlere kesinlikle öneririm. Hem de çok temiz, eh ne de olsa kadın eli değmiş!







Bu arada balon turunu merak edenler! Arkadaşlarım maalesef olumsuz hava şartları nedeniyle balon turu yapamadılar. Bu arada tur için oldukça erken kalkıp gitmeniz gerekiyor. İyi bir firma olması da önemli, zira balon kazaları sıkça yaşanıyormuş. Ben zaten yükseklik korkum nedeniyle o işe hiç kalkışmadım ama aklım kalmadı değil :)




Peki nerede kaldık? Ürgüp ve çevresinde bir çok otel var. Biz Cappadocia Castel Cave Butik Otel’de konakladık. Tamamı kaya içine oyulmuş odalardan oluşan konforlu bir oteldi. Hem çalışanlar hem işletme sahibi Eray Bey oldukça ilgili ve güler yüzlüler. İsteklerinizle hemen ilgileniyorlar. Kahvaltısına da ayrıca bayıldım. Sakin ve samimi bir konaklama isteyenlere öneririm. Ürgüp merkezde yer alıyor. Daha detaylı bilgi için web sitesine buradan, Tripadviser’daki bilgilere de şuradan ulaşabilirsiniz.











                                                      Kahvaltımız :)

Nerede ne yenir derseniz, biz hem Ürgüp’te hem de Uçhisar’da yemek yedik. Ürgüp’te çok fazla alternatif var. Hemen pratik bir şeyler yiyelim derseniz çarşı içinde pideciler ve esnaf lokantaları var. Biz burada Han Çırağan Restoran'da yemek yedik. Hem yörenin en meşhur yemeği testi kebabını hem de diğer et yemeklerini beğendik. Yörenin şarapları meşhur malum, mekanın hemen yanında da Kocabağ Şaraplarının satış yeri var, şarap almak isteyenlere tavsiye ederim.




  
Uçhisar’daki restoran ise son zamanlarda İstanbul dışında gördüğüm en şık restoranlardan biriydi. Adı Elai Cappadocia Restoran. Oldukça hoş ve kaliteli bir mekan, yemeklerini de çok beğendik. İşletmenin sahipleri Özge Hanım ve Kubilay Bey inanılmaz sıcak insanlar ve tüm konuklarla yakından ilgileniyorlar. Konuklarıyla ilişkileri kadar mutfakları da çok başarılı.







Kapadokya’ya geldik, bir akşamımızı şık bir yerde yemek yiyerek değerlendirelim diyenler kesinlikle Elai’yi listelerine eklesinler. Daha detaylı bilgi için mekanın web sitesine şuradan ulaşabilirsiniz.

Planlanmış etkinliklerden geri kalan zamanımızda Ürgüp içindeki yerleri keşfettik ve alışveriş yaptık. Dolu dolu 2 gün geçirdik ve çok keyif aldık. Kapadokya Bölgesi ve Peri Bacaları mutlaka görülmesi gereken yerlerden, hala gitmeyenler varsa geç kalmayın derim! Bu sene ilki düzenlenen Cappadox'a yetişemedim umarım bu festivale seneye katılabilirim. Gidenler çok keyif almışlar, kıskandım.

Az yazayım bol fotoğraf olsun dedim ama biraz uzatmış olabilirim :)
Umarım Kapadokya tatili düşünenler için biraz faydası olur. Şimdiden iyi tatiller!
Bu yazıyı paylaş...
  • Share to Facebook
  • Share to Twitter
  • Share to Google+
  • Email This
  • Pin This
  • Share on Tumblr

6 yorum

  1. Öyle oldu gerçekten, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Gezmek, görmek lazım Kapadokya ‘yı yaşamak ve öğrenmek.. Neleri biliyoruz Kapadokya ile ilgili yada hangi güzelliklerinde haberdarız.. ? Üç kelime ile anlatmak gerekirse Kapadokya ‘yı esrarengiz, güzel ve eğlenceli..
    “Yolculuğa Çıkmaya Hazır mısınız?” Tarihi güzellikleri ile farklı bir dünya, farklı pencere. Sabahın ilk ışıkları ile keşfetmeye başlamalısınız Kapadokya ‘yı.. Yavaş yavaş yol alırken çevresinde, peri bacalarını görmek gözlerini alamamak, ne kadar tuhaf derken, ilerliyorsunuz eşsiz güzelliklere doğru…
    Ne güzeldir “Güzel Atlar Ülkesi”

    YanıtlaSil
  3. Yarın yola çıkalım diyoruz, şahane oldu bir kaç tavsiyeye ihtiyacımız vardı :)
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil

 
© Deniz'in Şarkısı
Designed by GeCe
Released under Creative Commons 3.0 CC BY-NC 3.0