Selamlar herkese, umarım iyisinizdir.
Geçen aydan beri izlediklerimi paylaşmak istedim, notlar almışım, bazılarına bayıldım, bazılarını sevemedim, spoiler vermeden kısa kısa bahsetmek istiyorum.
**Görseller alıntıdır.
Magarsus
Önceliği Magarsus dizisine vermek istedim. Bahsedilmeyi ve delicesine övülmeyi sonuna kadar hakkeden muhteşem bir diziydi. Türk dizilerini sevdiğimi söyleyemem, bir yerden sonra hepsi ya klişeye bağlıyor veya uzadıkça saçmalıyor. Ancak Magarsus son yılların en iyi hatta belki de izlediğim tüm Türk dizileri içinde ilk sırayı alan nadir işlerden biri oldu. İki sezonu nasıl izledik, nasıl bitirdik bilmiyorum.
Dizi Adana'da narenciye ticareti yapan büyük bir ailenin hem rakipleriyle, hem kendi içinde hem de pazara girmek isteyen yabancılarla giriştiği mücadeleyi anlatıyor. Bu öyle bir mücadele ki bir an bile aksiyon bitmiyor. Her bölümde farklı bir sorun çıkıyor ve ailenin fertleri bu çetin piyasada varlıklarını sürdürebilmek için akla hayale gelmeyen işlere kalkışıyor.
Diziyi sevmemin en önemli nedeni, hem dünyada hem ülkemizde, bazıları kronikleşmiş sorunların küçük bir kasabada adeta simule edilmesi. Uyuşturucu ticareti, tarım ve işçilerin sorunları, kartelleşme, göçmenler, iklim krizi gibi sorunları mükemmel bir dille anlatmışlar. En önemlisi de dizinin karakterler üzerinden ilerlemesi. Konu ve mekanlardan önce karakterlerin bu kadar ön planda tutulduğu bir hikayeyi bu kadar başarılı yapan bence herkesin kendisine yakın olan bir karakteri bu çeşitlilik içinde bulabiliyor olması ve her birinin dönüşümünün çok iyi anlatılması.
Mutlaka ama mutlaka izlemelisiniz. Bu arada ben izledikten sonra farkettim ki diziyi beğenenler bir hayli fazla. Umarım üçüncü sezonu gelir!
Mezarlık
Yine bir Türk dizisi. Türü polisiye. Birce Akalay'ı çok beğeniyorum. İlk sezonu izlemiş ve beğenmiştim, ikinci sezonu görünce hemen izledim. Önem Özülkü (Birce Akalay) kadın cinayetlerinin çözüldüğü Özel Suçlar Biriminin başındaki komiser olarak karşımıza çıkıyor ve çoğu eşleri, sevgilileri veya ailesi tarafından yok edilmiş kadınların cinayetlerini ekibiyle birlikte çözüyor.
Gerçekten kaliteli ve söyleyecek sözü olan sağlam bir dizi. Özellikle kadın cinayetlerinin gündemden düşmemesi için bu kadar çaba sarfettiğimiz günlerde ilaç gibi geldi.
Çakalın Günü (The Day of the Jackal)
Ne diyebilirim ki! Bir aksiyon-gerilim filminden ne bekliyorsanız Çakal size fazlasını veriyor. Son zamanlarda bu kadar soluğumu tutarak izlediğim bir dizi yoktu. Akıl dolu, bolca ters köşe olduğunuz bir suikastçi dizisi. Muh-te-şem!
Dizi, yakalanması zor bir tetikçi ile onun peşine düşen İngiliz istihbarat subayı Bianca arasındaki kovalamacayı anlatıyor. Avrupa'nın farklı ülkelerinde geçmesi diziyi daha da izlenir kılmış. Frederick Forsyt'in kült romandan 1973 yılında filme de uyarlanan Çakalın Günü'nün bu dizi versiyonunu izlemenizi şiddetle öneriyorum!
Sonsuzluk Yolcusu (The Eternaut)
İyi dizilerden bahsettik. Şimdi sıra ee neydi bu şimdi dediğimiz diziye geldi. İzleyin diye değil de izlemeyi düşünüyorsanız diye bu diziye yer vereyim dedim.
Türünü distopik veya bilim kurgu olarak tanımlayabileceğimiz bu Arjantin yapımı dizide bir gün kar yağmaya başlıyor ve insanlar ölüyor. İçeride olan bir grup insan geri kalan insanları kurtarmak için çözümler üretmeye çalışıyor, bu sırada hem diğer insanlarla hem de nereden çıktığını şahsen çözemediğim böceklerle mücadeleye girişiyor. Ve yine anlayamadığım bir biçimde bu bir kurtuluş zaferiyle son buluyor.
Toplumların kriz anındaki davranışlarını ve hayatta kalma güdülerinin anlatıldığı yerler anlamlıydı ama bana fazla abartılmış geldi. Vaktiniz varsa izleyebilirsiniz, neden olmasın.
Zindanlar ve Ejderhalar
İzledikten sonra aslında bir oyun olduğunu öğrendiğim bu filmi çok sevmiştim. Tatlı bir alay içeren fantastik bir film olarak yüzümde gülümseme bırakmıştı. Kayıp bir emaneti geri almak için bir araya gelen bir grup insanın giriştikleri macerayı anlatan filmde Hugh Grant gibi bir oyuncuya rastlamak güzeldi.
Çok anlam yüklemeden keyfini çıkarırım derseniz izleyin. Keyifli, eğlenceli hatta yer yer komik bir film.
Bahçıvan (The Gardener)
İspanyol yapımı bir gerilim dizisi. Konusu şöyle, geçirdiği bir kaza sonucu duyguları olmayan Elmer, hesapçı annesi tarafından bir katil olarak yetiştirilir. Para karşılığı cinayetler işleyen Elmer bir sonraki cinayetine hazırlanırken öldüreceği kıza aşık olur ve olaylar karışır.
Bu çocuk ne kadar yetenekli, ne güzel bahçeler yapıyor, keşke gelse bizim bahçeye de el atsa diye düşünürken bir bakıyorsunuz çocuk katil. Hafif Dexter havası sezdim ama güzel bir diziydi, izlenebilir.
Emin Alper sevdiğim bir yönetmendir, uzun zamandır izlenecekler listemde olan Abluka'yı geçen akşam izledim. Bir film hem nasıl bu kadar iyi hem de nasıl bu kadar rahatsız edici olabilir. Spoiler olmasın ama filmin başındaki köpek vurma sahnelerini izlemek benim için çok ama çok zordu. Tansiyonum yükseldiği için filme ara vermek zorunda kaldım ve sonra bir çok sahneyi atladım. Film 2015 yapımı, demek bu katliam her zaman vardı, bu kısımları ağlayarak ve lanet okuyarak izledim.
Film siyasi ve toplumsal olarak İstanbul'un çalkantılı bir döneminde geçiyor. 20 yıl sonra şartlı tahliye ile salıverilen ve polise muhbirlik yapan Kadir (Mehmet Özgür) ile belediyede çalışan (köpekleri vuran şeref yoksunu) kardeşi Ahmet (Berkay Ateş) arasındaki gerilimli hikayeyi anlatıyor. Gerilim ve baskı altındaki bu iki karakterin bozulan algısı ve gerçeklikle kopan bağı seyirciyi de ters köşe yapan sahnelerde mükemmel anlatılıyor.
Köpeklerin itlaf edildiği bilinmesine rağmen televizyona çıkıp barınakta hayvan severken röportaj veren belediye başkanı da yine aynı şekilde bozulan algı ile birlikte yalan ve dezenformasyonun hangi boyutta olduğunu gösteriyor. Bu ikiyüzlülük hala devam ediyor.
Filmin genelinde tam açıklanmayan, belki de bu şekilde seyircinin yorumuna bırakılmak istenen bir kurgu var. Neden abluka var, o kapı neden hep çalıyor, o duvar neden örülüyor? Beni en etkileyen sahneler ise Ahmet'in vurduğu köpeği eve alıp onu gizlice tedavi etmesi ve onunla kurduğu bağ oldu. Filmin sonu ise beni oldukça sarstı. Oyunculuklar muhteşemdi.
Filmin Emin Alper'e Venedik Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü getirdiğini belirtelim. Hem politik hem psikolojik öğeler içeren bu filmi -çelik gibi sağlam sinirleriniz varsa- izlemenizi öneririm.
**
Sizin de önerileriniz varsa yorumlara yazabilirsiniz.
Sevgiler.
bahçevan, jackal izledim iyiydiler, the eternaut izliycem peki :)
YanıtlaSilİyi seyirler :)
SilGerilim olanları pek tercih etmiyorum ama Çakal ilgimi çekti, üstelik 1997 de çekilen filmde Bruce Willis, Richard Gere ve Sidney Poitier gibi daha bir çok ünlü oyuncu oynamış.
YanıtlaSilBen de biraz önce Conclave' i izledim ve müthiş etkilendim. Bambaşka bir bakış açısı vardı.
Teşekkürler öneriler için. :) <3
Conclave'i not aldım, ilk fırsatta izleyeceğim, teşekkürler :)
SilMagarsus'u çok övmüşsün. Bi izlemek istedim bak :) Bu arada Şahsiyet'i izlemiş miydin? Onun hakkındaki görüşünü merak ettim.
YanıtlaSilMagarsus efsane!
SilŞahsiyeti yıllar önce izlemiş ve onu da beğenmiştim, Haluk Bilginer olunca :)