Selamlar,
Bu neler oldu başlığı biraz kendime özet olsun diye attığım bir başlık ama farklı önerilere açığım, o ay neler yaptığımı, nerelere gittiğimi veya hangi kitapları okuduğumu toparlamak istediğim bir yazı olsun diye içinde ay geçen başlıklar atıyorum.
Şubat ayı yine yoğun geçti, özellikle iş hayatımdaki yoğunluğun arşa değdiği bir aydı hala da devam ediyor. Geri kalan zamanımda kitap okumaya, gezmeye ve hobilerime vakit ayırmaya çalıştım.
Şubatın en önemli olayı İstanbul'a son yılların en yoğun karının yağmasıydı. Tabii ki doğu illerine yağan karın yanında esamesi okunmaz ama biz gariban İstanbullular buna bile sevindik. Kar yağdığında üzüntü duyduğum tek şey soğukta sokakta olup yaşam mücadelesi veren can dostlarımız. Biz de elimizden geldiğince çevremizdeki can dostlarımızı doyurmaya çalıştık.

Örgü örenlerin en büyük hastalığı ip alma hastalığıdır ve şifası yoktur. Ben de bir müptela olarak sürekli ip alırım ve artık evde iplerimi koyacak yer bulmaya zorlanır olmuştum, hal böyle olunca İsveç köftesi markasının yolunu tuttuk ve iki büyük dolap alıp geldik. Bir hafta sonum tamamen odayı ve hobi malzemelerimi düzenlemekle geçti. Hazır gaza gelmişken arka balkonu da elden geçireyim dedim. Kumaşlar, dikiş malzemeleri, ipler, şişler, tığlar, kil malzemeleri, boyalar, takı malzemeleri, diamond painting kutuları, boncukları derken iki gün sonunda belimi incittiğimi fark ettim ve yatağa düştüm. Şimdi biraz daha toparlandım ama fark ettim ki artık yirmili yaşlarda değilim, biraz yavaşlasam iyi olacak :)
Şubat ayı bol bol yeme içme etkinlikleri yaptığım bir ay oldu aynı zamanda. Aldığım kilolar da bunu kanıtlıyor zaten!
Suadiye'deki Machi'de şirket etkinliği olan sushi workshopuna katıldım, ikinci kez gitmeme rağmen hiç sıkılmadım ve tabii ki bir sushi hastası olarak bol bol sarıp yedim :)
Bu sarımsaklı ekmekse son yıllarda yaptığım en leziz şey oldu, hatta bir kaç kez yaptım, gerçekten yemeye doyamadık. Denemek isteyenler tarifi instagramda @aysembuyuksokmen sayfasında bulabilir. Sarımsakla aranız iyiyse mutlaka denemelisiniz.
Kendi halimizde küçük kaçamaklarımız da oldu tabi :)
Şubat ayında bir kitap okuma ve bir çorap örme hedefimi bir kaç günlük rötarla tamamladım.
Michael Ende'nin çok bilinen kitabı
Momo'yu okudum. Aslında çok bilinen bir kitap ama ben okumak için yeni zaman ayırabildim. Momo harabe bir amfi tiyatroda yaşayan bir kız çocuğu. Kitap bu akıllı ve sevimli kız çocuğunun hayatını ve insanlarla kurduğu ilişkiyi anlatırken odağına zamanın değerini ve dostluğun önemini alıyor.
Biri bu ay biri önceki ay ördüğüm çoraplar, soldaki Aydın'a ördüğüm ve çok beğendiği benim de desenini çok beğendiğim çorap, Alize iple örüldü.
Bu da yeğenime ördüğüm ama pek beğenmediği için motivasyonumu kaybettiğim, atkısının da sonunu getiremediğim için yarım kalan ve meçhul bir zamanda tamamlanmak üzere dolaba kaldırılan bir örgü oldu. Dolapta bir çok yarım kalan iş var ne yazık ki!
Bu ay yeni ipler almadığımı düşünmeniz beni üzer, yine bir Kürkçü Han ziyareti sonrası eve gelip uzun uzun izlediğim çorap iplerim :)
Bu arada blogda bahsetmediğimi fark ettiğim ama fotoğraf galerimde görünce hatırladığım Japon sanatçı Chiharu Shiota'nın Dünyalar Arasında sergisini önermek isterim. İstanbul Modern'de 20 Nisan'a kadar görebilirsiniz. Çok etkilendiğim ve hayrete düştüğüm bir çalışmaydı.
Şubatı da iyisiyle kötüsüyle acısıyla tatlısıyla bitirdik, tempodan mı kısa olduğundan mı bilmiyorum hemen geçti gibi hissettim. Bakalım mart bize neler getirecek.
Sağlıcakla kalın!
Öncelikle, belin için çok geçmiş olsun. Sağlık her şeyden önemli. Bu kadar güzel örgü örsem ben de her gün ip alırdım. Yumak yumak yünler renk renk çok güzel ama hiç yeteneğim yoktur böyle şeylere. Sarman çok tatlı (tabii ismini daha önceki yazılarında okuduysam da al işte Alzheimer unuttum şu an 😢)
YanıtlaSilSarımsaklı ekmeği kek sandım o kadar güzel. Eline sağlık.
Müjde hanımcım çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için. Siz sorun adını, ben hep yazarım, sarı olan Güneş, tekir olan Mısır :) Sevgilerimi iletiyorum.
SilAyyy! Güneş, Mısır. Oyyyy isimleri de çok tatlış. Ailesiyle birlikte uzun, sağlıklı ömürleri olsun. 🙏
YanıtlaSilSevgilerimle 🤍
Aminnn :) Teşekkür ederiz!
SilBüyüklerimizden miras bir söz vardır, bilirsiniz, mart kapıdan baktırır diye başlar, bu kez şubatla ortaklaştılar... Söz kısmen gerçekliğini gösterdi bizim buralarda da, ama günahını almim çok güzel fotoğraf kareleri çekmemi sağladı ve dört gün sonunda da hiç kirlilik bırakmadan ve kendini eritip yok ederek çekildi ve güneşe teslim etti hayatımızı:)
YanıtlaSilNe güzel ifade ettiniz, ağzınıza sağlık :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilHer şeyin başı sağlık diye söze başlarken, incittiğiniz beliniz için geçmiş olsun dileklerimi iletir, acil şifalar dilerim. Aman belinize dikkat edin. Aksi halde, ileri yaşlarda bu incinmelerin çok daha büyük septomlarıyla karşılaşırsınız.
Çok keyifli ve eğlenceli bir şubat ayı paylaşımı okudum. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Recep bey ziyaretiniz ve güzel dilekleriniz çin çok teşekkür ederim, sağlık sıhhat dolu günlerimiz olsun.
Silgeçmiş olsun :) suşi ve sarımsaklı ekmek bu yazının zirvesi hihihi :)
YanıtlaSilçok teşekkür ederim, o kısmı yazarken ağzım sulanıyordu hala :)
SilSoğuk kış aylarında sımsıcak işler yapmışsın, güzel günler geçmiş. Çorap işi çok zor bence, ben de annemden öğrendim biraz. Hangi işi yapacağımı şaşırdım çünkü biraz daldan dala atlama huyum var. Şu sıralar elimde ki artık yünleri öre öre dönüp duruyorum. Bitince büyük bir battaniye olabilir. Bir de patchwork işine merak saldım. Amatörce yaptım,
YanıtlaSilbu işi bilenler görse gülerler ama olsun çok sevdim. Devamı gelecektir. Bakalım mart ayını da atlatırsak nisanla iyice bahara giriş yapacağız.
Çok teşekkür ederim sevgili Buket, senin elişlerini de çok beğeniyorum, hele fotoğraflardaki kompozisyon ve onları kadraja alışındaki başarıya hayranım. Baktıkça içim ısınıyor :)
Sil